Emre'nin Bloğu

blog_logo

Nazi Generalleri: Alfred Jodl

Nazi Generalleri: Alfred Jodl

Alfred Josef Ferdinand Baumgärtler adıyla 10 Mayıs 1890’da Almanya’nın Würzburg şehrinde dünyaya geldi. 1899 yılında annesi Therese Baymgartler, Alfred Jodl ile evlenince, Alfred’in adı da babasıyla aynı oldu. Münih’teki Harp Okulu’nda eğitim gördü ve 1910’da mezun oldu.

 

Gençlik yılları

1913’ün Eylül ayında İrma Grafin von Bullion ile dünya evine girdi fakat evlilikleri mutlu devam etmedi. Irma’nın ilgisi Jodl’a değil, onun kariyerineydi. Çift hiçbir zaman çocuk sahibi olmadı.

Alfred Jodl, 1923 yılında Adolf Hitler ile tanıştı. Bir Nazi sempatizanı haline geldi ve 1935 yılına kadar sürekli terfi edildi. 1935 yılında ise Abteilung Landesverteidigung im Oberkommando des Heeres (Almanya Yüksek Komuta Kademesi Ulusal Savunma Birliği Komutanı) oldu. İkinci Dünya Savaşı’nın oluşum süresinde Jodl, 1938’in Ekim ayından 1939’daki Avusturya işgaline kadar Artilleriekommandeur’ın (Topçu Birliği) 44. Birliği’nde görevli görünüyordu. Fakat Avusturya‘nın Naziler tarafından işgal edilimesinin ardından Mayıs 1945 yılına kadar Chef des Wehrmachtsführungsstabes’in (Almanya Yüksek Komuta Kademesi) başında kaldı. Buradan da anlaşıldığı gibi Jodl, 1939’dan beri yapılan askeri harekat ve eylemlerin tümünde anahtar rol oynadı. Sürekli Hitler’in en yakın askeri danışmanlarından biri oldu. Nazi subaylarından Claus Von Stauffenberg’in Adolf Hitler’e 20 Temmuz 1944’te gerçekleştirdiği süikast sırasında yaralandı. Bu süikastten Hitler dahil herkes sağ çıktı. Jodl yaralandığı için “Gazi Rozeti”nin yanında birçok öne çıkan madalya aldı. Süikastin ardından ciddi bir şekilde soruşturma başlatıldı ve Jodl kendisi gibi ağır yaralanmayan diğer general ve subaylardan bile şüphelendi.

18 Nisan 1944’te Jodl’un karısı Irma hayatını kaybetti. Birlikte geçirdikleri son yıllarda çok kopuk ve birbirlerinden uzak kaldılar. İş arkadaşı General Wilhelm Keitel karısını her gün aramasına karşın Jodl, Irma ile bir kez bile irtibata geçme çabası içine girmedi. 7 Nisan 1945’te eski sekreteri ve metresi 1905 doğumlu Luise Katharina von Benda ile evlendi. Luise ayrıca Jodl’un ilk karısının da yakın arkadaşıydı.

Adolf Hitler’in çıkardığı Komando Emri (Avrupa’da yakalanan bütün komandoların öldürülmesi) ve Commissar Emri’ni (bütün Sovyet politik subayların öldürülmesi) imzaladı.

İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda General Alfred Jodl, 7 Mayıs 1945’te Almanya’nın kayıtsız şartsız teslim olma belgesini Karl Dönitz’in adına imzaladı.

Nürnberg mahkemelerinde Alfred Jodl

Alfred Jodl tutuklanmasının ardından Flensbrug Savaş Esirleri Kampı’na gönderildi ve daha sonra Nürnberg Mahkemeleri‘nde Uluslararası Askeri Mahkeme’nin karşısına çıkarıldı. Barışa karşı işlenen suçlar, nefret suçu için savaş planlamak ve başlatmak, çeşitli savaş suçları ve insanlığa karşı yapılan suçlarla yargılandı. Kendisine yönlendirilen başlıca ithamlar arasında Komando Emri ve Comissar Emri’ni imzaladıktan sonra çeşitli yerlerde tutuklu olan mahkumların idamından sorumlu olması vardı. Ek olarak yasal olmayan bir şekilde insanları sınırdışı etmek ve idam kararı vermekle de suçlandı. Hollandalı bazı insanların, Yahudiler’in ve diğer kurbanların hiçbir gerekçe gösterilmeden toplama kamplarına gönderilmesini onaylayan imzaladığı askeri belge delil olarak kullanıldı. Her şeye rağmen bu suçlarda parmağının bulunmadığı iddia etti fakat mahkemede sunulan deliller suça ortak olduğunu bariz bir şekilde kanıtlıyordu.

Alfred Jodl’un karısı Luise Jodl kendisini bir şekilde mahkemede savunma grubuna yazdırdı. Luise Jodl’un daha sonra gazeteci-yazar Gitta Sereny’ye söylediğine göre Müttefik yargıçlarının ve savcılarının, sanıkların savunma avukatlarıyla bile paylaşmadıkları belgelerle ithamda bulunduklarını söyledi. Buna rağmen Alfred Jodl kendisine yapılan suçlamaların bazıları ile yakından uzaktan alakası olmadığını kanıtladı. Mesela 1933’te Hitler’in Almanya’yı kontrolü altına almasına yardım etmekle suçlanıyordu fakat bu iddiayı çürütmeyi başardı. Bir seferinde de mahkemedeki bir Amerikan yazıcı, Luise Jodl’a Norveç’teki İngiliz komandolarının idam edilişinin yasal olduğunu ispatlayan ve “dosyalanan” bir belgeyi kopyalaması için yardım etti. Bu belgeyi kopyalaması için son şansının olduğunu ve çabuk yapmasını da belirtti.

Mahkeme sonunda Jodl suçsuzluğunu savundu. “Tanrı’nın önünde, tarih ve insanlarımın önünde suçsuzum.” diyerek suçsuzluğuna karar verilmesini istedi. Fakat Jodl dört ithamdan da suçlu bulundu ve idam cezasına çarptırıldı. Mahkemeden asker olduğu için kurşuna dizilme talebinde bulunmasına rağmen asılarak idam edildi.

Jodl’un son sözleri tanıklara göre “Selam olsun sana Almanyam.” oldu. Daha sonra doğacak nasyonal sosyalistlerin belirli bir yeri (mezarı) türbeye dönüştürmesini engellemek için Jodl’un cesedi Münih’te yakıldıktan sonra külleri de Isar Nehri’nin küçük bir kolu olan Conwentzbach’a döküldü. Buna rağmen Jodl’un bir simge mezarı aile mezarlıklarının bulunduğu Chiemsee, Almanya’daki Fraueninsel Mezarlığı’nda bulunuyor.

İdamından hemen hemen yedi yıl sonra 28 Şubat 1953’te Münih’te yapılan bir mahkeme Alfred Jodl’u, özellikle insanlığa karşı işlenen suçlardan masum buldu. Ardından gelen suçlamalarda düşürüldü. Jodl’u yakaladıktan sonra mirasına Müttefikler el koymuştu fakat ölümünden sonra bütün varlığı en yakını olarak kabul edilen dul karısı Luise Jodl’a geri verildi.

Yazıyı Paylaş

Okumaya Devam

Yayım tarihi
Tarih olarak sınıflandırılmış ile etiketlenmiş
Abone ol
Bildir

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
0
Yorum yapmak için tıkla!x