Tupac Shakur
- Kişiler
- Ocak 13, 2023
Tupac Shakur 16 Haziran 1971’de Brooklyn, New York’ta (ABD) Lesane Parish Crooks adında doğdu. Annesi Afeni Shakur “Black Panthers” (Kara Panterler) diye bilinen Amerika’daki siyah insanların savunucusu olan bir grubun içinde önemli bir mevkiideydi. Birkaç bombalama suçlarından dolayı hapishanedeyken Tupac’a hamileydi. Parish’in adı daha sonra Black Phanters tarafından “Tupac Shakur” olarak değiştirildi. Tupac, Inka dilinde “parlayan yılan”, Shakur ise Arapça, bizim de dilimizde kullandığımız “şükür” ile aynı anlamda, yani; “Allah’a minnet etmek” demektir.

Tupac Shakur 1983 yılında 12 yaşındayken Harlem Tiyatrosu’nda “A Raisin in the Sun” isimli bir oyuna katıldı.
1988 Haziran’ında, Tupac ve ailesi Marin City, California’ya taşındı. Hemen ardından Tupac bir arkadaşının yanına taşındı ve uyuşturucu satmaya başladı. Ağustos’ta , Mutulu Shakur, Tupac’ın üvey babası, 1981 yılında adının karıştığı bir silahlı araba soygunundan 60 yıl hapse mahkum edildi.
1990’da Tupac, Digital Underground firması ile dansçı ve rapper olarak anlaştı. Daha sonra ilk profesyonel albümünü çıkard.
1991 yılında ilk single’ları olan; “Trapped” ve “Brenda’s Got A Baby” listelerde üst sıralara tırmandı. 12 Kasım 1991’de ise ilk albümü olan “2pacalypse Now” piyasaya sürüldü. Digital Underground’un albümü olan “Sons Of The P.” ile grammy ödülüne adaylığı koyulan “Same Song” ve “This is an EP Release” şarkılarının kliplerinde oynadı.
Tupac Shakur 1992’de Earnest Dickerson’ın filmi “Juice” ile ilk kez kamera karşısına geçti. Eylül ayında ise Tupac’ın ilk albümü “2Pacalypse Now” ABD’de piyasadan çekildi.
1993’te John Singleton’in “Poetic Justice” filminde Janet Jackson ile beraber oyunculuk yaptı. Şubat ayında 2. albümü “Strictly for my N.I.G.G.A.Z” piyasaya çıktı ve platinyum plak oldu.
1994 yılında “Thug Life” albümünü çıkardı ve “Above the Rim” filminde oynadı. 7 Eylül 1994’te Milwaukee’den iki genç, 1 polis memurunu öldürdü ve ilham kaynaklarının 2pacalypse Now albümündeki “Souljah’s Story” adlı şarkı olduğunu söylediler. Kasım ayında Tupac cinsel taciz suçlamasıyla mahkemeye çıkarıldı. Hemen ardından, New York’ta silahlı soygun sırasında Tupac’a 5 el ateş edildi. Vurulduktan 1 gün sonra, bir bayana cinsel taciz suçlamasından hüküm giydi. Ruhsatsız silah taşıma suçundan da beraat etti.
1995 yılında çıkardığı “Me Against The World” albümü akıl almaz oranları yakaladı. Milyonlarca sattı, şarkıları aylarca hit listelerinden çıkmadı. Şubat ayında davası süren cinsel taciz suçunda 4.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mayıs’ta uzun zamandır beraber olduğu Keisha Morris ile evlendi. Ekim ayında, 8 ay hapishanede kaldıktan sonra kefaletle serbest bırakıldı.
1996’da Tupac Shakur dördüncü solo albümü “All Eyez on Me” ile raflarda yerini aldı ve Billboard’un albüm listesinde büyük bir patlama yaptarak bir numaraya yükseldi. Aynı günlerde albüm 5 milyonuncu kopyasını sattı. “How Do You Want It” ve “California Love” Billboard magazin sıralamasında ilk 20’deydi. Orion’un suç ve macera içeren “Gang Related” filminde bir dedektifi canlandırdı.
7 Eylül 1996’da Tupac Shakur Las Vegas’ta bir saldırıya uğradı.
13 Eylül 1996’da saat öğleden sonra 4:03’ü gösteriken, hayata gözlerini yumduğu açıklandı
Tupac Shakur 1994 saldırısı
Tupac Shakur doğduğundan beri sistemle savaştığını belirtiyordu. Ama hayatında hiçbir zaman Kasım ayının son 48 saati kadar zorlanmadı. 29’unda Manhattan jurisi Tupac’ı 23 yaşındayken cinsel taciz suçlamasıyla karşı karşıya bıraktı. Parker Meridien Hotel’de geceliği 750$ olan bir suit-odada arkadaşı Charles Fuller (24) ile beraber bir bayana cinsel tacizde bulunmakla suçlanıyordu. Bu suçlamaların tartışıldığı ilk gün Tupac tanıdıklarıyla beraber vakit geçirmek için Harlem’e gitti. Daha sonra, Uptown Records’daki Little Shawn ile beraber bir kayıt yapmak için Times Square Quad Recording Studio’suna gitti. Aklından belki de “bu son kez şarkı kaydedişim” diye geçiriyordu. Tam 25 yıl hapsi isteniyordu. Gece saat 00:20’de Quad Studio’suna 3 koruması ile beraber giriş yaptı. Asansöre doğru yürümeye devam etti. Girişte bulunan sandalyeki siyah takımlı adamı geçtikten sonra arkalarından sandalyedeki adamın 3 tane daha arkadaşı göründü ve onları asansöre kadar takip etti. Bir anda silah çıkardılar ve içlerinden biri “Give up the jewelry, and get on the floor!” (Üzerindeki mücevherleri ver ve yere yat!) Yanında bulunan adamlar yere yattı ama Tupac silahlardan birini kapmak için üstlerine atladı. Sağ bacağının uyluk yerinin arkasından, kafasının 2 yerinden ve sol elinden en az 4 kere vuruldu.
Menajeri Freddie Moore’un 5.000$ ‘lık mücevherlerini, 2pac’ın 30.000$’lık yüzüğünü ve 10.000$ ‘lık altın kolyesini alan saldırganlar Tupac’ın pırlanta Rolex marka saatini es geçmişti. Tupac’ın menajeri Moore saldırganları takip etmeye çalıştı ama vurulduğundan dolayı yan taraftaki striptiz klübünün kapısının önünde bayıldı. Tupac’ı hemen Quad’ın 8. katına çıkarıp ilk yardım yapıldı. Tupac ilk olarak annesi Afeni Shakur’a telefon etti. Arkasından 911’i aradı.
Polisler geldiğinde Tupac Shakur içlerinden birkaçını tanıdı. 4 polisten 2’sini tanıyordu. Birisi William Kelly diğeri ise Joseph Kelly’ydi (akrabalık yok). Arkalarından memur Craig McKernan içeri girdi.
Polislerin çoğunu tanıyordu çünkü birkaç gün öncesine kadar yargılandığı cinsel taciz davasında da aynı polisler Tupac’a eşlik etmişti. Tupac kendi kanıyla dolu yerde yatarken kafasını kaldırdı ve “Hi, officer McKernan.” (Merhaba Memur McKernan) dedi. McKernan da cevap verdi, “Hey Tupac, you hang in there.” (Merhaba Tupac, dayan biraz). İlk yardım ekibi geldi ve Tupac’ın boynuna boyunluk takıldı. Sedyeye koyuldu ve asansöre doğru götürüldü. Ama sedye asansöre sığmadığı için, asansöre dik olarak koyuldu. Yaralarından akan kanlar asansörün zeminini kırmızıya boyadı.Binanın kapısından çıkarken elinde kamerayla fotoğraf çeken bir fotoğrafçıya “I can’t believe that you’re taking my picture on a stretcher!” (Sedyedeyken resmimi çektiğine inanamıyorum!) diye seslendi.
Bellevue Hastanesi’ne kaldırılan Tupac Shakur, hastane doktoru Leon Pachter tarafından muayeneye alındı. Bütün gün kan kaybetmişti. Saat 13:30 ‘da Dr. Leon Patcher ve 12 kişilik bir ekiple Tupac Shakur amileyata alındı. 16.30’da ameliyattan çıktı. Basın toplantısında Dr. Patcher “Silahın mermileri küçük kalibreymiş. Eğer büyük kalibre olsaydı büyük ihtimalle ölmüştü.” diye açıklama yaptı. 18:35’de bütün hastanenin karşı çıkmasına rağmen kendi isteğiyle taburcu oldu. Dr. Pathcer “I haven’t seen anybody in my 25-year professional career leave the hospital like this.” (25 yıllık doktorluk kariyerimde hiçbir zaman bu şekilde birinin hastaneden ayrıldığını görmedim.) dedi. Hastaneye gelen annesi Afeni, arka kapıdan çıkmalarına rağmen kalabalık bir gazeteci ordusunun arasından geçmek zorunda kaldılar. Daha sonra annesi Afeni oğlunu arabayla eve götürdü. Ertesi gün sürpriz bir şekilde kaderinin gidişatını belirleyecek mahkeme için Manhattan’a gitti ve tekerlekli sandalyeyle mahkemeye çıkarıldı.
Tupac Shakur 1996 saldırısı
7 Eylül 1996’da Tupac Shakur Los Angeles’a geri döndü. Las Vegas’a gitmekten vazgeçen Tupac, Atlanta’ya gidip akrabalarının ve yakınlarının bazı problemlerini halletmek istedi. Gerçi Suge Knight, Tupac’ın planlarını biraz değiştirdi. Sabah nişanlısı Kidada’ya MGM Grand’de ağır-siklet box maçı olduğunu ve Suge’e haftalar öncesinden söz verdiğini söyledi. Gitmek istemediğini de söyledi ama söz verdiği için sözünü yerine getirmek zorundaydı. Kidada’yı da çağırdı ama boks maçına değil çünkü Kidada’nın o karmaşanın arasında olmasını istemiyordu. Suge Knight’ın maç sonrası kendi kulübünde verdiği partiye gelmesini istemişti.
Bu konuşmadan sonra Kidada ve Tupac, Tupac’ın Calabasas’taki evine gittiler. Kidada çantasını hazırlamaya başladı. Bu sırada Tupac’ın kurşun geçirmez yeleğini de ona uzattı ama o yeleği almadı. “No, it’ll be too hot.” (Hayır, hava çok sıcak olacak.) dedi. Evden çıktılar ve yolda bir benzin istasyonunda durdular. Tupac silahlarla ilgili 5 tane dergi aldı. Luxor Hotel’e varana kadar bu dergileri inceledi. Daha sonra Suge’ün güneydoğudaki malikenesine gitti. Beraber biraz vakit geçirdiler ve Tupac eski nişanlısı Keisha ve başka bir kız hakkında bir video çekti. Suge’ün malikesinden ayrıldıktan sonra Mike Tyson ve Bruce Seldon arasında yapılacak ağır-siklet box maçını izlemek üzere MGM Grand’e gitti.
Tupac’ın sinirleri biraz bozulmuştu çünkü Suge Knight son dakikada geldi. 4. bölüm E sırasında 2. koltuğa oturdu. Arka sıralara gidip Mike Tyson’a sarıldı ve selam verdi. 20:45’te Travon Lane (Tray), Death Row’un adamlarıyla beraber otelin Grand Garden bahçesinde geziyordu. Tray, Orlando Anderson’ı Tupac’a gösterdi. Tupac koridoru koşarak geçti ve Orlando’ya yaklaşarak “You from the South?” (Güney tayfasından mısın?) diye sordu. Bir anda kavga çıktı ve Tupac Orlando’yu fena halde dövmeye başladı. Ardından Death Row’un adamları geldi ve Tupac’a yardım etmeye başladılar.
Ardından olay yerinden uzaklaştılar ve otel güvenliği polisle beraber Orlando Anderson’ı sorguya aldı ama Anderson şikayetçi olmayınca olay büyümedi. Boks maçı için geri dönen Tupac, salondan genç bir çocuğa elindeki 1000$’lık koltuğunun biletini verdi ve gence “Here you go boy, enjoy this.” (Al bakalım, keyfini çıkar.) dedi. Sonra MGM’den ayrıldı.
Tupac Shakur korumalarının arabasına gidip Frank Alexander ve Hammer ile az önce olan olaydan bahsetti. Hammer birkaç soru sordu ama Tupac olayı fazla büyümeden hallettiğini söyledi. Arabaya bindi ve otele doğru yola çıktılar. Las Vegas’ta ruhsatlı veya ruhsatsız silah taşımak yasaktı ama silahlar Tupac Shakur gibi insanlar için çok kolay temin ediliyordu. Koruması birçok kez hatırlatsa da kurşun geçirmez yeleğini bir türlü Tupac’a giymemişti. Otele geldiğinde Kidada’ya “Some nigga started a fight with me for nothin’ . Something’s up, you stay here.” (Zencinin biri benimle bir hiç için kavgaya girişti. Bir şeyler dönüyor, sen burada kal.) dedi. Boks maçında bulunmaları gereken Outlawz’dan arkadaşlarını da bulamadığı için ayrıyetten tedirgindi. Kıyafetlerini değiştirip Suge’un evine döndü. Tupac’ın sahne alacağı Club 662’ye gitmek üzere evden çıktılar. Tupac, Hummer marka jipini kullanmak istedi ama Suge konuşmaları gereken önemli konular olduğunu söyledi ve beraber kendi arabasıyla gidebileceklerini söyledi.

İki saat sonra Suge’ün kullandığı siyah camlı 96 model (yani sıfır model) BMW, arkalarında 10 arabalık bir konvoyla malikaneden ayrıldı. BMW’de Don Killuminati The 7 Day Theory albümü çok yükses sesle çalıyordu. 22:05’te kırmızı ışıkta durdukları sırada bir fotoğrafçı Suge ve Tupac’ın fotoğrafını çekti. Bu resim, Tupac Shakur ölmeden önce çekilen son fotoğrafı oldu.
Saat 23:00’te Las Vegas metro polisleri tarafından durduruldular. Sebep ise malüm, müziğin sesi çok yüksekti ve arabanın plakası yoktu çünkü plaka Suge’un kiraladığı öbür arabanın bagajındaydı. Birkaç dakika sonra polisler Suge ve Tupac’ı serbest bıraktı.
Flamingo Caddesi’nde bir kırmızı ışıkta iki genç kız Tupac ve Suge’ün şoför tarafındaki pencereden dikkatini dağıtmaya başladı. Tam bu sırada saat 23:15’i gösterirken beyaz, 4 kapılı, yeni model ve California plakalı bir Cadillac, Suge’ün siyah BMW’sine yanaştı. Tupac bu sırada arabanın tavanındaki güneş penceresindeydi. Cadillac’ın içindeki dört adamdan ikisi arabadan indi. Ardından Tupac ve Suge’ün bulunduğu BMW’nin yolcu koltuğuna 40 kalibrelik Glock marka silahlarla 13 el ateş ettiler.
Tupac arka koltuğa geçmeye çalışıyordu fakat ayakta durduğu için Suge onu aşağı doğru çekmeye çalışıyordu. Bir kurşun kalça kemiğinin üzerinden girip akciğerine saplandı. Aynı zamanda elinden ve göğsünden de ağır yaralanmıştı. Suge’ün başını da bir kurşun sıyırmıştı. Saldırı biter bitmez Cadillac güneye, Koval’a doğru giderek kayboldu. Daha sonra yaptığı açıklamada Tupac’ı hastaneye götürmek üzere hazırlandığı ama Tupac’ın o sırada kendinde olduğunu ve Suge’ün başından yaralandığını gördüğü için “Benim mi hastaneye ihtiyacım var? Kafasından vurulan sensin!” dediğini belirtti. Suge siyah BMW’ye hemen u dönüşü yaptırdı ve hastaneye doğru yola koyuldu.
O sırada devriye gezen polis arabası da olayı telsizden duyup Suge’ün peşine takıldı. Las Vegas Bulvarı’nın Harmon Caddesi’nde trafik sıkışınca Suge’ün arabası, içinde Tupac’la beraber durdu ve polisler yetişip ambulans çağırdılar. Arabanın içi Tupac’ın altınları, elmasları ve kendi kanıyla çok karışık bir haldeydi. BMW’nin iki lastiği patlamıştı ve kapılar kurşun deliğiyle doluydu. Ambulans geldikten sonra sedyeyle ambulansa alınırken “I can’t breathe, I can’t breathe.” (Nefes alamıyorum, nefes alamıyorum.) diyordu. Suge ve Tupac ambulansla Nevada Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne götürüldü.
Çavuş Kevin Manning soruşturmayla ilgilenen polisti. Cathy Scott ise rapor tutan polisti. Olay o kadar çabuk olmuştu ki 10-11 arabalık bir konvoydan Tupac’a yardım edecek bir kişi bile çıkmamıştı. Polis korumalara sürekli aynı soruyu soruyordu. “Geri ateş ettiniz mi? Karşılık verdiniz mi?”. Outlaws üyesi Yafeu Fule ateş edenleri gördüğünü ve suçlu sıralamasında resimlerden kişileri çıkarabileceğini söyledi. Bir adam Tray’in, Compton polisine Club 662’de, daha önce MGM’de saldırdıkları Orlando Anderson’ın amcası Keith Davis (Keefee D) olduğunu söyledi. Tupac 22 ünite kan kaybetti. Acil serviste ameliyathaneye alınırken son sözleri olan “I’m dying…” (Ölüyorum.) ağzından dökülüyordu.
Hastanede koyulan ilk teşhis göğsüne saplanan ve karnına isabet eden kurşunlar sonucu çok kanamasının olduğuydu. Gece yarısından hemen önce üniversitenin travma merkezine aktarıldı. Hayatta kalabilmesi için yaşam desket ünitesine bağlandı. Göğsünden 2 litre kadar kan temizlendi. Nabzı çok dengesizdi ve hemen arkasından kan basıncı sürekli düşmeye başladı. Pelvisindeki kurşun 8 Eylül’de sabaha karşı 02:35’te biten ameliyatla alındı.
Siyah BMW, Ewing Bros’un garajına çekildi. Sağ ön ve arka tarafında hasar büyüktü. Polis aracın içinde silah bulamadı. Sadece bir puro kutusu ve Motorola cep telefonu buldular.
Tupac, akşam 18:25’te bir ameliyata daha girdi ve bu ameliyat bir saat sürdü. İç kanama dursun diye delinen sağ akciğeri alındı. 19:45’te tekrar yoğun bakım odasına geri getirildi.
12 Eylül’de Tupac’ın silah bulundurma ve silahlı saldırı suçundan mahkemeye çıkması gerekiyordu.
13 Eylül Cuma günü doktorlar Tupac’ı birçok kez hayata döndürmeye çalıştılar fakat annesi Afeni Shakur, artık tekrar denemelerini istemedi. Tupac son nefesini verdikten sonra Gloria Jean öldüğünü teyit etmek için odada bulunuyordu. Akşam üzeri saat 16:03’te yoğun bakım ünitesinde hayatını kaybetti. Dr. Lovett tarafından solunum yetmezliği nedeniyle öldüğü açıklandı.
Olaya en yakından tanıklık eden koruma daha sonra Suge’ün evine gitti. Suge çok öfkeliydi çünkü korumanın saldırı olduğunda silahı yanında değildi. Çok öfkeli bir şekilde korumaya bağırıp çağırırken telefon çaldı ve Tupac’ın ölüm haberini aldı. Suge korumaya döndü ve artık silaha falan gerek olmadığını çünkü Tupac’ın gittiğini söyledi. Sesi bozuldu ve ağlar gibi konuşmaya başladı.
Annesi Afeni Shakur, Tupac’ın bedenini teyit etti ve saat 17:00’da bir cenaze arabası, cenazeyi ölümle ilgili soruşturma açılması için Clark County Coroner ofisine götürdü. Otopsi yapıldı. Otopside Tupac’ın yasadışı hiçbir ilaç veya uyuşturucu kullanmadığı belirlendi ama çok miktarda sakinleştirici aldığı saptandı. Otopsi raporu ofisten dışarı çıkarılmadı çünkü halka açık olması istenmiyordu.
Balistik testleri yapıldı ama hiçbiri halka açıklanmadı. 6 tane otopsi resmi çekildi ve arkasından cenaze yakıldı.
14 Eylül Cumartesi günü Afeni Shakur küllerin bir kısmını Los Angeles’ta bir tepeden ve bir kısmını da şu anda bir sürü çiçekle parlayan bahçesine serpti. Tupac’ın ailesi Las Vegas’ta medyaya kapalı bir cenaze töreni düzenledi.
15 Eylül Pazar günü üyesi olduğu Brooklyn’deki The House of the Lord Pentecostal Klisesi’nde bir törenle daha anıldı. Polis MGM Grand’deki adamın bir şüpheli olabileceğini düşündü ama otel güvenliği Tupac MGM’den ayrıldığı sırada onu otelde tuttuğu için şüpheli listesinden çıkarıldı. Tupac’ın bir vasiyetnamesi olmadığı için Afeni Shakur yaşayan tek yakını olduğunu kanıtlaması için mahkeme kararı almak zorunda kaldı. Death Row Records, Tupac’ın evindeki 100.000$ değerindeki eşyalarını aldı. Cathy, morgun masasındaki otopsi resmini aldı ve daha sonra bu resim için The National Enquirer tarafından 100.000$ teklif edildi.
Yazıyı Paylaş
Okumaya Devam





